Kadına Melodram Yakışır

Hasan Akbulut

Belli bir konumu, belli bir bakis açisini sunan filmler yasemenler, menekseler sunuyorlar, kimileri de akasyalarin açmasini bekliyor. Filmler, daha dogrusu bu kitabin ele aldigi melodramlar "var olani" mi yoksa "olmasi gerekeni" mi sunuyor? Sundugu ne olursa olsun sunarken kullandigi sifreleri çok akillica seçiyor. Toplumsal gerçekligi insa eden kültürel temsiller sisteminin bütünlügü içinde yer aldigi belli olmasin diye bize menekselerle, yasemenlerle sesleniyor. "Örgütlenmis ya da düzenlenmis temsil" nasil adlandirirsaniz adlandirin çiçeklerden, akasyalarin açtigi mevsimden daha iyisini bulamaz. Melodramlarda ideolojik temsil kendisini tertemiz sunuyor. Tipki bir çiçek gibi. Zaten her sey rastlantilara bagli degil mi bu filmlerde? Ama bu rastlantilar "iyi" ve "kötü" olarak kutuplasmis bir evrende yer alir melodram filmlerinde. Bu evrende her sey bilinen kodlarla aktarilmalidir ki kimse masumiyetten kusku duymasin. Kazananlar da "iyiler" degil mi? Biz bu filmleri sayisiz kez izlemekten usanmiyoruz, çünkü bu filmlerde kötüler iyileri vurgulamak için varlar. Sorgulama melodramin isi degil. "Bu kötü neden kötü" o bu tür sorgulamalara girmiyor. Ama melodram filmleri arastirmacilarla sorgulaniyor, elinizde tutugunuz türden arastirmalar menekselerin, yasemenlerin ardindakini açiga çikariyor. O nedenle artik korkmuyoruz bu güzel çiçeklerden. Çünkü melodrami arastirma nesnesi olarak seçenler derin yapiyi çözümlüyorlar. Seçil Büker